BKBT #3 || Dünden Bana-Yusuf Gürer || Kitap Yorumu || Video

by Unknown 10/02/2014 7 yorum 3 bkbt blogtur dünden bana düz yazı yayınevi video yusuf gürer

"Ben gidiyorum, dedi, sevgili. Her haliyle bir şeyler anlattığı belliydi. Yani gözleri yaşlıydı, elleri titriyordu, sesi hep olduğundan ince, yani ağlayan bir ses. Baharda esen bir rüzgâr gibi yumuşakken önceleri, rengi dönen bir kömür ateşine kesti gözleri. Üşütüyordu kar gibi şimdi. Üstelik haklıydı. Üzgündü, kırılmıştı ve incinmişti. Peki, dedim. Benim de kitaplarım var. Okuduklarım, yazdıklarım, okuyacaklarım. Onlar beni terk etmez ki."
Sahipsiz İskele'de kaybedenlerin öykülerine hayat veren Yusuf Gürer, şimdi de 'bir delinin çıldırma anını' satırlarında intihara kalkışan sayıklamalar, yoğunluğu nedeniyle canlı gibi hareket eden öyküler, sessizce karanlığa yürüyen şiirlerle anlatıyor ve şöyle diyor: "Bu kitapta anlatılan kişiler tamamen hayal ürünüdür. Biri hariç…"

Bugün turumuzun son gününden herkese merhaba! Bu kitap için çok ilginç bir deneyim yaşamamın haricinde farklı bir insanın bakış açışıyla dünyaya bakmanın ne demek olduğunu hissettim. Ne diyor ya bu diyebilirsiniz. Ama Dünden Bana kitabı kesinlikle yeni bir bakış açısı kazandırıyor size. 

Hayata hep at gözlükleriyle baktığımız, sadece kendi etrafımızda yaşananlardan haberdar olduğumuz, çok çok büyük bir olay olmazsa ve haberlerde izlemezsek ruhumuzun duymadığı şu dünyada, gözlerimi biraz olsun açan bu kitaba teşekkür ederim. 

Gerçekleri kabullenmek hep zor gelir. En ağırı da ölüm,vahşet,kasvet içerenlerdir. Peki biz nereye kadar olanları, yaşananları yok sayacağız? Hepsine gözümüzü kapatırsak savunacak neyimiz kalacak? 

Gezi olayları, soma faciası size bir şey ifade etmiyor mu gerçekten? Ülke olarak çok mu duyarsızız?

Ben de gözlerimi yumdum bunlara. "Anne biz arkalardayız zaten." diyen kızlarda ki cesareti bile gösteremiyoruz hiç birimiz! Bırakın arkaları, gördükçe uzaklaşıyoruz!Bilmediğimiz, yaşamadığımız, görmediğimiz olaylar hakkında kesin yargılara varıyoruz. Peki biz neyi savunuyoruz? 

"O da haklı, o da haklı." diyoruz. Gerçekten bu kadar basit mi hayat?

Bu kitap ütopik bir dünyayı değil, gerçeklerin dünyasını anlatıyor. Şimdi pembe bulutlardan düşmenin tam zamanı!