Yatak-David Whitehouse || Kitap Yorumu

by 12/29/2015 2 yorum

Bu kitapla ilgili düşüncelerimi şekillendirmekte zorlanıyorum. Hani nasıldı diye sorduğunuzda direk cevap veremeyeceğim bir kitap. Sadece farklıydı derim. İyi veya kötü değil farklı.
Okumamın üzerinden kaç gün geçti ama hala aklıma Mal isimli karakter gelip duruyor. Acaba gerçekten bana hissettirdiği gibi bu kadar ileri görüşlü olduğu için mi yataktan kalkmamaya karar verdi? Zannetmiyorum ama yine de böyle düşünmek hoşuma gidiyor.
Kitap fuar listemde ekliydi ve fuar zamanı Min Li Li ile tanışınca, dedik ki , beraber okuyalım. O da merak ediyordu ve nitekim aldık, birlikte okuduk. Tabii okuma hızıyla beni kıskandıran Kübra, kitabı çarçabuk bitiriverdi. Oysa ki ben daha başlayamamıştım. Kitap hakkındaki yorumunu isteyince de , 'Anlamadım.' dedi. Kitabın o kadar da anlaşılmaz olmasını beklemiyordum ve bu beni iyice meraklandırdı. Ben de bu konuşmanın üzerine daha bir iştahla başladım. Bitirdiğimdeyse, büyük bir anlamsızlık boşluğu vardı. O son cümle olmasa, belki de hiç anlam veremeyeceğim bir kitaptı. Ama işte son cümle, hala aklımda dolanıp duruyor.
Bu tip 'farklı' kategorisine koyduğumuz hikayeleri sevmemin nedeni, dünyada gerçekten karşılaşamayacağım bir karakter olması. İşte 'Mal' öyle bir karakter 600 küsur kiloda bir insanla karşılaşacağımı sanmıyorum ve bu roman benim için güzel bir deneyim oldu.
Arka kapak yazısında yazanları okuduğumda şöyle düşündüm. "20 yıl yatmış. Oh ne rahat ya! Keşke ben de yatsam!"
O an aklıma bu insanın 'kilo alabileceği' veya sağlık sorunları olabileceği hiç gelmemişti. Kitabı açıp ilk karşılaştığım, terli, yarım tondan fazla, her hareketinde bir sağlık sorunu  ortaya çıkan karakterle birlikte bu hayalimden vazgeçtim elbette. Ve o an dank etti. "Haaa, demek ki 20 yıl yatarsam böyle olacağım."
Mal, dünya görüşü her zaman diğerlerinden farklı olan biri, küçüklüğünden beri. Bu tavrı ile de daha çocukluk zamanlarından beri kızların ilgisini çekiyor. Biz de bütün bu olayları küçük erkek kardeşin ağzından dinliyorum. Öncelikle çeviri de büyük sıkıntılar olduğunu belirteyim. Bir yer de 'kız kardeş' ifadesi geçerken başka bir yerde 'erkek kardeş' olduğunu öğrendim. Kısa bir anlığına Mal'in kardeşinin Mal'in sevgilisine duyduğu ilgiden dolayı lezbiyen olduğunu düşündüm. Ama meğersem bir erkek kardeşten bahsediyormuşuz.
Yazar, her ne hikmetse bu aralar sıkça denk geliyorum, erkek kardeş için bir isim uygun görmemiş. Zira roman boyunca adını bilmediğimiz bir karakter tarafından dinledik öyküyü. Kitabın sonunda küçük erkek kardeşin aslında Mal olduğunu öğreneceğiz falan diye çok korktum hatta. Hani Mal yatmayı seçmişti ama yatmasaydım acaba nasıl olurdu kısmını küçük kardeş ifadesiyle anlatmıştı. Hal böyle olunca insan bir anlığına bu ihtimali de düşünüyor. Neyse ki öyle olmadı ve gerçekten bir erkek kardeş var.

Mal Ede olağanüstü bir çocuk. Yerinde duramayan, kuralları umursamayan, merakı asla tükenmek bilmeyen özel bir ruh o. Hayatı yudumlamak değil, kana kana içmek istiyor. Büyüdüğünde inanılmaz biri olacağı her halinden belli. Oluyor da aslında; sadece herkesin tahmin ettiği şekilde değil: Mal yirmi beşinci yaş gününde yatağa giriyor ve bir daha hiç çıkmıyor. Takip eden yirmi yıllık destansı hareketsizlik Mal'i dünyanın en şişman insanına dönüştürürken, bu metamorfoza günbegün tanık olan annesi, babası, küçük erkek kardeşi ve kız arkadaşı bambaşka insanlara dönüşüyorlar. Anlatıcılığını Mal'in kardeşinin üstlendiği Yatak, sıra dışı bir adamın daha da sıra dışı dönüşüm hikayesi üstünden, sevmenin, kaybetmenin ve ailenin insan hayatındaki etkilerini sorguluyor.Barındırdığı kara mizah ve sersemleten öyküsüyle Yatak, İngiltere'nin son yıllarda çıkardığı en etkileyici kalemlerden David Whitehouse'un ilk romanı.

Mal, bir sevgilisi, düzenli bir işi ve düzenli bir hayatı olmasına rağmen, 25 yaşının doğum gününden itibaren yataktan kalmayı reddiyor. Annesine, en uyuz olduğum kısım, kalkmamasına itiraz etmiyor ve Mal'e seve seve bakıyor. Yani bir nevi teşvik ediyor. Bizim meşhur erkek kardeşe de gün doğmuş oluyor. Çünkü küçüklüğünden beri Lou'yu seviyor aslında.
Konu bir geçmişten bir gelecekten anlatılıyor ve özellikle anneye gıcık olduğumu belirtmeliyim. Yani kim çocuğunun kötülüğünü ister ki? Ama işte onun yüzünden 45 yaşında 600 küsur bir çocuğu oluyor.
Her ne kadar tüm kitap boyunca Mal'a uyuz olsam da son cümlesiyle beni derinden etkiledi. Yani tüm bunları yapmasının sebebinin aslında bambaşka bir sebebinin olması çok çok çok ilginçti. Diyorum ya kaç gün geçti ve ben hala bunu düşünüyorum.
"Nasıl yani?" diyorum. "Gerçekten bu yüzden mi yataktan kalkmayı reddetti?"
Size bu kitabı mutlaka okuyun diyemem çünkü herkesin okumayı seveceği türden bir kitap değil. İyi değil. Kötü değil. Farklı. Farklı işte. Hayatınız boyunca denk gelemeyeceğiniz bir karakter olduğunun garantisini verebilirim ama.
Herkes uyumak, biraz daha dinlenmek ister, değil mi? Bu kitabı okuduktan sonra tembelliğinizden vazgeçeceğinize eminim. İşler hiçbir zaman sandığımız gibi değildir. Sanırım bu cümle, bu kitabın özeti.
Eğer okumaya karar verirseniz ya da çoktan okuduysanız sizlerinde yorumunu bekliyorum. Bu kitap hakkında siz neler düşünüyorsunuz?



2 yorum:

  1. Bayağı ilgi çekici bir konusu var. Cidden çok merak ettim.
    Umarım en kısa zamanda alıp okurum :)

    YanıtlaSil