Elit-Kiera Cass || Kitap Yorumu

by 9/29/2014 0 yorum

Sarayda 6 kız... Savaş kızışıyor.
"Babamdan gelen mektubu ellerimde tuttum.Aspen'in prenses olamayacağımdan emin oluşu aklıma geldi.Halk oylamasında en sonuncu olduğumu hatırladım.Maxon'ın haftanın ilk günlerinde verdiği şifreli sözü düşündüm...Gözlerimi yumdum ve kendimi yokladım.Bunu gerçekten yapabilir miydim?Illéa'nın yeni prensesi olabilir miydim?"
Saraya 35 kız girmişti, şimdi 6 kız var.Ve artık Elitler Prens Maxon'ın aşkını kazanmaya çok daha kararlı.Zaman America'nın aleyhine işliyor. Biran önce karar vermeli.Çocukluğundan beri birlikte gelecek hayalleri kurduğu Muhafız Aspen mi?Yoksa nefes kesici romantizmiyle başını döndüren Prens Maxon mı?Kimi seçerse seçsin, aklı diğerinde kalacak.Ve Asi Kuzeyliler bu peri masalının mutlu sonaulaşmaması için ellerinden geleni yapacak.


Bu kadar hızlı bitirdiğim ikinci seri olacak galiba. İlk serim alacakaranlıktı. 4 kitabını bir gecede bitirmiştim. Çok eski zamanlardı =) Ve o günden beri art arda okuma isteği uyandıran bir seriyle karşılaşmadım. Bu duyguyu çok özlemişim.

Serinin üçüncü kitabına çoktan başladım. Beni böylesine yazma ve anlatma isteğiyle doldurduğu için sevinmeliyim. Çünkü bu aralar acayip üşengeçliğim üzerimde!
Birinci kitabı okuduğunuzu varsayarak yorumlarımı yapacağım. 

35 kızın içinden 6 kızın kalmasıyla Elit boyutuna atlamıştık hatırlayacağınız üzere. 35 kızın içinden America kendini sevdirmişti ama şimdi işi daha zor. Kalan 5 kız da çok iddialı ve gözü kara. Yaptıkları herşeyin Maxon ve taç ile ilgili olduğunun farkındalar. Ancak America hala rüyalarda. Onu mu seçsem onu mu modunda! E Maxon sabır küpü mü acaba? America sürekli "Bana biraz zaman ver,kendimden emin olmalıyım!" diyip duruyor. Peşinde dolaşan, tabiri caizse onu krallar gibi yaşatacak -çok ironik oldu bu!- 5 tane kız varken Maxon "İyi hadi biraz daha bekleyeyim." diyor. Bizimki hala anlamıyor. 

America'nın en kötü huyu da Aspen'e sinirlendiğinde Maxon'a , Maxon'a sinirlendiğinde Aspen'e koşması ... Oğlak burcu mudur nedir? =)

Aslında bu kitapla birlikte Illea'nın nasıl ve neden kurulduğunu, sınıf farklarının nasıl oluştuğunu, Güney ve Kuzey'den gelen saldırıların artmasını, kızlara zorlu görevler verilerek ufak testlere tabii tutulmalarını görüyoruz. Ülkeye dair bir bakış açısı elde etmemizde çok faydalı oluyor. Ve daha iyi anlıyorsunuz yaşananları. 

Bu arada isyanlar artıyor ve en büyük nedeni yapılan Seçim! Çoğu insan bu durumdan huzursuz ve bitmesini istiyorlar. Oysa ki bana çok asil ve halkı yansıtan bir durummuş gibi geliyor.Nedenini anlayamadım!?

Bildiğiniz gibi Aspen'in muhafız olarak saraya gelmesiyle America için işler daha da karıştı! Bir kafa karışıklığıyla "Acaba kimi seviyorum ki ben? Dur biraz düşüneyim bari. Nasılsa Maxon beni göndermez!" rahatlığına girmişti. Şimdi "Oh olsun!" diyorum. Çünkü böylesine rahat tavırlar sergileyip elimi sallasam ellisi moduna girersen sana da gününü gösterirler güzelim!
İlginç tarafı America'ya bu durumlardan dolayı gıcık olsam da çoğu ağlama sahnesinde ben de ağlacak kıvama geldim. Belki de kendimi onun yerine koydum, bilmiyorum. Ama hissettim. 
En sonunda America'nın kafasına dank ediyor da kendine geliyor. Ve -hala neyi istediğini bilmese de- bir şeyleri elde etmek için savaşması gerektiğini farkediyor. 

Bir önceki kitapta Team Maxon! demiştim ama açık bir kapı bırakmıştım kendime, hatırlarsanız. Hani nolur nolmaz diye. Aslında hala Maxon'ı haklı görenlerdenim. Ama Aspen'i de tutmuyor değilim. Çünkü Aspen de kendi sevgisi için elinden geleni yapıyor ve en ufak fırsatları bile değerlendiriyor.  İkisinin arasında kaldım bu kitaptan sonra. Şu an kendimi America gibi hissettim!!!

0 yorum:

Yorum Gönder