18.GKK Blog Turu || Köle-Işıl Parlakyıldız || Kitap Yorumu

by 2/23/2015 0 yorum
Turumuzun ilk gününden hepinize merhabalar! Bu turumuzda Müptela Yayınları'ndan çıkan Köle kitabını sizler için yorumlayacağız.Öncelikle tur için bizden desteklerini esirgemeyen Müptela Yayınları'na çok teşekkür ederiz.
Gelelim turun ilk yorumuna :D Kitap ilk geldiğinde kalınlığıyla dehşete düştüğümü belirtmeliyim. Yazarın daha önce aynı yayınevinden çıkan Duygu ve Alim'i okumuş birisi olarak, bu sefer farklı bir tarzla karşımıza çıktığını söylemeliyim.

2400 yılında, teknoloji şu ankiyle neredeyse aynı, ancak dünya barışıyla monarşik isteme geçilmiş! Tarihi roman türüyle distopyanın hafif bir karışımı olsa da baştan sonra bir aşk romanı olduğunu belirtmeliyim.
Aslında hangisinin daha önce yazıldığını bilmesem de elimde olmadan sürekli Kiera Cass'ın The Selection serisiyle kıyasladım. Orada kızların içinden bir seçim söz konusu olsa da oluşturulan evren çok benzerdi. Tabii ikisini kıyaslamıyorum, kıyaslayamam. Çünkü dediğim gibi hangisi önce hangisi sonra yazılmış bilmiyorum! Sadece evrenleri çok benzer...
Gelelim Köle'ye... Modern Çağ Masalı demişler.. Gerçekten de öyle. Historical çok sevdiğimden iki günde ellerimde eridi gitti kitap ama nasıl gitti bir de bana sorun :D
Kitap için şöyle bir tabir kullanabilirim aslında, olaylar sanki günümüz İngiltere Kraliyet Ailesi'nde yaşanıyormuş gibiydi. O yüzden diğer tarihi romanlardan farklıydı benim için.
Bence bu kitabı okumak için bir yaş sınırlaması getirmeliyiz. Gerçekten ama... Koskoca kitapta dolu sahne var öpüşüklü!
Öpüşüklü demişken aklıma geldi, konudan biraz bahsedeyim. Baştan söylemeliyim ki kölelere soylu kanını taşıyan birinin dudaklarının değmesi yasak! Yani bizim kölemi Jaymie ve prens Edward öpüşemezler! Yasak! Ancak gönül ferman dinlemiyooor...
Birbirlerini gerçek manada ilk gördükleri anda aşkla tutulan bu çift için çok uzun bir yolculuk olduğunu söylemeliyim çünkü veliaht prens zamanında tam bir zampara! Ve bir kölenin ne kadar şansı olabilir ki?
Ancak Jaymie karakterinin her tavrıyla beni delirttiğini belirtmeliyim. İnsan biraz cazgır olur! Her şeye evet, tamam ... Da... Nereye kadar!? Bana daral geldi valla Prens'e daral gelmişti bir yerlerde!
Konuyu daha detaylı olarak tur arkadaşlarımdan öğreneceğiniz için sizleri daha fazla sıkmadan bırakıyorum. Eğer siz de bir adet okuduğumuz bu kitabın sahibi olmak isterseniz çekilişlerimize katılmayı unutmayın!

0 yorum:

Yorum Gönder