Sevgiye aç iki yaralı yürek Buse ve Berke'den sonra Buse'nin en yakın arkadaşı Seda'nın hikâyesini okumaya hazır mısınız?
Buselik adlı ilk romanıyla okurlarını samimi kahramanlarıyla tanıştıran Başak Kızıltan, hiç bitmesin denecek bir romanla daha bizi baş başa bırakıyor. Seda kendisini aşka teslim edecek kadar güçlü bulmazken onun gerçek aşkı olmayı kim hak edecek dersiniz? Peki Yankı, Seda'nın kendi yüreğine bile dinletemediği sesini dünyalara duyurabilecek mi? Geçmişin acı dolu yükünü geleceğin mutluluk umuduna yüklemekten yorgun yüreklerin aşkını okumaya hazır olun. Buse ve Berke'yle Buselik'te hissettiğiniz heyecan, Aksiseda'da Seda ve Yankı'yla artacak.
"Seda, ben öyle aşk meşk sözleri söyleyebilen bir adam değilim. Dümdüz biriyim. Beni tanıdın, aksi, sert, düz, patavatsız bir adamım. Hani odun diyorsun ya bana, öyle işte. Hep böyleydim, önceden de, şimdi de. Sana kalbimi açtım ben, en kanayan yaramı anlattım. Senin bu yaramı iyileştirmeni, bizi iyileştirmeni bekliyorum Seda. Asıl sen kanatma yaramı. Eğer ben şu zamana kadar sana olan hislerimi belli edemediysem, tamam eşeklik bendedir, ama sen de anla beni lütfen."
Bazen diyorum ki başımı alıp bir yerlere gitsem. Hiçbir şey olmasa.. Gezsem de gezsem her yeri! Ama benim Seda'dan en büyük farkım sevdiğim insanı bulmuş olmam ve yola onunla çıkmak istemem!
Buselikten sonra burada Buse'nin hikayesi devam ediyor ama bu seferki asıl mevzuumuz Seda! Ahmet'ten beklediği ilgiyi, şefkati bulamayan Seda, aslında Seda değil hangi kadın olsa çeker giderdi yani, işte Seda da alıp başını gidiyor.
Hikaye İzmir'de geçiyor ve genel olarak İzmir'deki yer isimleri, mekan, mahalle isimleri bana hep çok karışık gelmiştir. Yıllardır Ankara'da yaşıyorum ve İzmir'in birbirine kilometrelerce uzak ilçelerine bir ısınamadım. O yüzden şu otele gitti, orada şunları şunları yaptı diyemeyeceğim, gerçekten çok karışık O.o
Her neyse dönelim konumuza. Hani az önce konunun girişinde Ahmet'in ilgisizliğinden bahsetmiştim ya ilerleyen bölümlerde bunun sebebini anlıyoruz. Aslında Ahmet düzenli bir ailem olsun derken zamanında Seda uzak durmuş. Hal böyle olunca da aralarına bir soğukluk girmiş. Tabii Seda da kendince haklı, aralarındaki ilişki o süre zarfında bir nebze zorunluluğa,alışkanlığa dönüşmüş ve ikisi de bu durumdan hoşnut değil.*kimi haklı çıkartacağını bilemeyen blogger!*
Aslında konumuz Ahmet değil! Evet böyle uzun uzun anlattım ama ne yapayım konuya bir açıklama getirmeliydim kendimce. Konumuz Yankı! Sevgili Yankı, Seda'nın o her şeyi geride bırakıp otele gittiğinde tanıştığı ve aslında Seda için 'doğru insan'.
Tabii Seda sevmeyi beceremiyor. Yıllarca hep yanlış ilişkilere tanık olmuş ve gerçekten bir insan nasıl sevilir bilmiyorum. Bazen düşünüyorum acaba biz becerebiliyor muyuz ki sevmeyi? Sevmenin nasıl olduğu öğrenilir mi ki? Sevgi yürekten gelir ama hiç etrafında görmediğinde bunu ortaya koymak uzun sürebilir.
İşte böyle dertli bir süreçten sıyrılmanın ve huzura kavuşmanın hikayesi. Farkında olmadan ufak ufak spoiler vermiş olabilirim ama bu sizi engellemesin çünkü gerçekten bu romanda herkes kendinden bir şeyler bulabilir.
Bunun haricinde ben genel olarak üçüncü şahısla yazılmış hikayelere odaklanamıyorum. Bu benim kendimle ilgili bir sorun ve tabii ki romanı okuyuşumu da etkiliyor.
Puanım;
0 yorum:
Yorum Gönder