by
8/01/2014
2
yorum
buz dağı
çay saati
distopya
film
karakter
kitap
neden
oyuncu
senaryo
sorunsal
yönetmen
Artık bu konu hakkında konuşmalıyız. Yeter yani yeter be ! Bu ne böyle önüne gelen film çekiyor. Az önce Yakut Kırmızı'yı izledim. Atarım ondan..
Daha bu yönetmen serinin diğer kitaplarını çıkartacak. Peki daha ilk kitaptan olayların yerini değiştiren, karakterin tipini değiştiren, hitap şekliyle filmi yerle bir eden yönetmen Safir Mavi ve Zümrüt Yeşil de ne yapacak? Gitti güzelim kitap iyi mi?( Belki bir Holywood yapımcısı tekrardan çeker filmleri???)
Vikitap'dan edindiğim bilgiye göre Film olmuş/olacak kitapların şu anki sayısı 150. Artabilir azalmaz.Tecrübeyle sabit! Filmlerin listesi için tık tık!
Film çekilmesin demiyorum . Aylarca çıkmasını beklediğimiz, heyecanla okuduğumuz, arkasından belki gözyaşı döktüğümüz o caanım kitapları rezil etmenin de bir lüzmu yok. Yapamayacaksanız sakince kitabı masanın üzerine koyun ve sessizce uzaklaşın buradan!
Aslında Hobbit, Fight Club, Charlie'nin Çikolata Fabrikası vb. çok da başarılı yapımlar çıktı. Ancak Twilight sonrasında bir sıkıntı var.
Neden derseniz?
1-Yönetmen Sorunsalı : Önüne gelen yönetmenliğe soyundu son senelerde..
2-Oyuncu Sorunsalı : Başkarakterin güzel bir kız olması yetmiyor ne yazık ki.
3-Senaryo Sorunsalı : Her kitap senaryo olmaz olamaz. Karakterin ağzından yazılan kitabı film yapmak çok başka bir dert tabi.
4-Karakterleri Canlandırma Sorunsalı : Yönetmen özgün bir tutum yakalamak isterken kitaptaki tasvirde sarışın olan bir yan karakteri zenci yapabiliyor. Kitaba tamamen bağlı kalmak tutumunu geçtim. Ancak yazar yan karakteri niye tasvir etmiş o zaman? Atalım biz kitabı en iyisi .Yönetmen en iyisini bilir nasılsa !!!
5-Kitaptan Uzaklaşma Sorunsalı : Son sahnelerde izleyiciyi şaşırtmazsanız kitaptan ne farkı kalır? E o zaman yeni bir film çekseydiniz de onu izleseydik be kardeşim!
Film yapımcıları da kolay yolu bulmuşlar aslında. Belli bir okuyucu kitlesi var nasılsa. Yeni film yapıp riske girmektense al kitap okurları koy film izleyicilerinin yerine. Boşuna bestsellerdeki kitaplar film olmuyor.
Peki ne kadar doğru?
Aslında göreceli bir soru. Ancak kitapların yazıldığında hissettirdiklerinin veya anlatıklarının film de yaşanmayacağını hepimiz kabul ediyoruz. Ve bile bile o filme gidiyoruz. Benim çok yakın arkadaşlarım vardı Aynı Yıldızın Altında için ölüp ölüp bitmişler ve filmi içinde aynı heyecanla beklemişlerdi. Film çıktığı gün bir dolu heyecanla gidip bir dolu hüsranla dönmüşlerdi. Bir tanesi "Tam ağlayacak gibi oldum. Ama ağlayamadım.İçimde kaldı. Kitabında çok ağlamıştım. Verememişler o duyguyu!" dedi. Veremezler tabi. Sen o kitap için gözyaşı döktün çünkü kız birebir kendi duygularını anlattı sana. Sende kendini onun yerine koydun. Ama filmde duygu alışverişi olmadı aranızda.
2 yıldır çok satanlar listesinden inmeyen tüm kitaplar film oluyor/oldu/olacak. Ama içlerinde en çok da distopyalar dikkatimi çekti . Açlık Oyunları,Uyumsuz -Efsane'de gelecek diyorlar.- Çok güzel bir etki yarattığının farkındalar. Ve yazarlarda bu tarza hitap eden kitaplar çıkarmaya başladılar. Eminim o kitaplarda çok satanların arasından filmlere konu olur.
Bu sene patlak veren bir erotik türü var ki başımı nerelere vursam bilemedim. Gri'nin Elli Tonu'yla başlayan bu furya daha bir çok kitabı da film yaptıracak gibi duruyor. Sadece fragmanının yayınlanması bile dünyayı salladı. Peki nasıl izlenecek o film? O malum sahneler gelince kim kimin gözünü kapatacak? Göz kapatmak yetecek mi? Kulakları kim kapatacak?
Hepimiz okuyan, gören, takip eden, araştıran insanlarız. Elbette ki görüşlerimiz farklı olabilir. Ancak kabul etmek gerekir ki bu yetersiz yapımcılara artık biri "Dur!" demeli !
Size katılıyorum, ben de kitap ve film ikilisini severim genelde. Daha doğrusu çok beğenerek okuduğum kitapları nasıl canlandırmışlar merak ederim hep ama genellikle hayal kırıklığı yaşarım :( Bunun normal olduğunu da biliyorum çünkü dediğiniz gibi kitabı okurken karakterleri biz nasıl istersek öyle canlandırıyoruz kafamızda ve herkes de öyle, yönetmen de buna dahil. Bu nedenle çoğu zaman aradığımızı bulamıyoruz. Ama asıl sinir bozucu olan bu değil, dediğiniz gibi artık bunu bir sektör haline getirdiler ve her çıkan iyi kitabı film yapmaya başladılar, hem de çıkar çıkmaz. Çoğu kez kitabını okumadan filmi karşıma çıktı ve filmi okuduktan sonra haliyle kitabını okumak istemiyorsunuz çünkü büyü bozuluyor. Bu durum aslında yazarların da aleyhine çünkü kitap daha geniş bir kitleye ulaşmadan filmi çıkıyor ve okuyacak olan da artık okumuyor. Ya da dediğiniz gibi bazı yazarlar artık sırf bu amaçla yazıyorlar ve bir taşla iki kuş vurmaya çalışıyorlar. Neticede bence de bu durum artık can sıkıcı bir sorun olmaya başladı :S Bu gidişle yazarlar artık sadece senaryo olabilecek şeyler yazmaya başlayacak. Nasıl çözülür bu durum bilmem ?
YanıtlaSilBu arada merhaba, yeni takip etmeye başladım sizi :) http://melteminkelimeleri.blogspot.com.tr/
Düşüncelerinizi bu şekilde paylaştığınız ve yorum yazdığınız için çok teşekkür ederim. Bu yazıyla anlatmak istediklerime tercüman olmuşsunuz gerçekten. Buna bir çözüm bulmak gerçekten çok zor kitapların harcanıp gidiyor olması beni de çok üzüyor. Takip için teşekkürler.Ben de takibe alıyorum. =)
Sil